Türkiye’de Olağanüstü Hal Uygulamasının Hapis Cezalarının İnfazı Üzerine Etkileri
ADMD Avukatlık Bürosu
Efe Can Akıncı
I. Genel Bakış
Olağanüstü hal kapsamında 17.08.2016 tarihinde yürürlüğe giren 671 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve 22.02.2017 tarihinde yayınlanan 29987 ve 29824 Sayılı Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikler ile 5275 Sayılı Ceza İnfaz Kanununun uygulama alanında önemli ölçüde değişiklikler yapılmıştır.
II. 671 Sayılı KHK
671 Sayılı KHK denetimli serbestlik kurumunu yeniden düzenlemiştir ve yalnızca 01.07.2016 tarihinden önce işlenen suçlar için özel bir infaz sistemi getirmiştir.
Buna göre işbu KHK 01.07.2016 tarihinden önce işlenen suçlar için uygulamaya iki türlü yenilik getirmiştir:
- KHK Md. 32/a uyarınca Denetimli Serbestlik süresi bir (1) yıldan iki (2) yıla çıkarılmıştır.
- KHK Md. 32/b uyarınca cezalarının önceden 2/3 olan infaz süresi koşulu yerine 1/2 süresini infaz kurumunda dolduranlar koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanacaktır.
III. İstisnalar
Ancak her suç işbu KHK kapsamında değildir. Aşağıda sayılı suçlar bu KHK kapsamı dışında bırakılmıştır:
- Kasten öldürme suçları (Türk Ceza Kanunu Madde 81, 82);
- Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama (Türk Ceza Kanunu Madde 86/3);
- Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları (Türk Ceza Kanunu Madde 87);
- Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (Türk Ceza Kanunu Madde 102, 103, 104, 105)
- Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (Türk Ceza Kanunu Madde 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138),
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (Türk Ceza Kanunu Madde 188),
- Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (Türk Ceza Kanunu Madde 302-308 arası);
- Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (Türk Ceza Kanunu Madde 309-316 arası);
- Milli Savunmaya Karşı Suçlar (Türk Ceza Kanunu Madde 317-325 arası);
- Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (Türk Ceza Kanunu Madde 318-339 arası);
- 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar
IV. 29824 ve 29987 Sayılı Yönetmelikler
29987 Sayılı değişiklik ile Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliğine getirilen en önemli değişiklik infaz süresinin kapalı cezaevinde geçirilecek asgari süresine ilişkindir.
Yeni madde ve eski madde kıyaslaması aşağıdaki gibidir:
Eski Hali:
Madde 6 - (1) Hükümlülerden; a) Toplam cezalarının 1/10 (onda birini) kurumlarda infaz edip, iyi halli olan ve koşullu salıverilme tarihine yedi yıl veya daha az süre kalanlar… |
Yeni Hali:
Madde 6 - (1) Hükümlülerden; a) Toplam cezaları on (10) yıldan az olanlar bir (1) ayını, on (10) yıl ve yukarı olanlar ise onda birini (1/10) kurumlarda infaz edip, iyi halli olan ve koşullu salıverilme tarihine yedi yıl veya daha az süre kalanlar… |
29824 sayılı Yönetmelik ise “5275 sayılı Kanunun Geçici 6 ncı maddesi gereğince istisna tutulan suçlardan hükümlü olanlar hariç olmak üzere, 1/7/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından, beş yıldan az hapis cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna alınan hükümlüler, en geç üç gün içerisinde yapılacak ilk gözlem sonucu iyi halli oldukları tespit edildiği takdirde bu Yönetmeliğin 10 ncu maddesine göre açık kuruma ayrılabilir.” diyerek yeni ve geçici bir düzenleme getirmiştir.
Bu düzenleme pratikte on (10) yıldan az ceza alanların yalnızca bir (1) ay, on (10) yıldan fazla ceza alanların ise cezalarının onda birini (1/10) kapalı ceza evinde tamamladıktan sonra açık ceza evine geçiş yapabileceklerini ortaya koymaktadır.
Bu düzenleme hakkında kamuoyunda 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi sonrasında terör örgütü mensupluğu iddiası ile tutuklananların yakın zamanda hapis cezaları almaları halinde kapasite aşımı yaşanacağı tahmin edilen kapalı cezaevlerinin kısmen boşaltılmasının hedeflendiği yorumu yapılmaktadır.
Bu noktada açık ve kapalı cezaevlerinin farkları şu şekildedir:
- Kapalı cezaevleri mahkûmların firar etmesini engelleyecek şekilde tasarlanmıştır ve içten ve dıştan alınan güvenlik önlemleri mevcuttur. Açık cezaevleri ise bu tarz güvenlik önlemlerine sahip değildir.
- Açık cezaevi her daim mahkûm görüşüne açıktır ancak kapalı cezaevinde belirli günlerde ve belirli sürelerle görüşe izin verilmektedir.
- Hükümlülerin açık cezaevinde belirli işlerde çalışmaları ve buna uygun para kazanmaları zorunludur ve bu işler cezaevi dışında adliyede vb. yerlerde olabilir ancak kapalı cezaevinde böyle bir imkân yoktur.
- Açık cezaevi mimari olarak dış dünyaya açık ve hükümlülerine kantin, bahçe, sinema salonu gibi imkânlardan faydalanma şansı sunarken, kapalı cezaevi bu imkânları tanımamaktadır.
V. Beraber İnceleme ve Uygulama
Bu belirtilenler beraber değerlendirildiğinde 617 sayılı KHK’nın denetimli serbestlik kurumunda 29824 ve 29987 Sayılı Yönetmelik Değişiklikleri ise ceza infaz kurumunda önemli değişiklikler yapmaktadır.
Yukarıda da belirtildiği üzere 671 sayılı KHK sadece 01.07.2016 tarihinden önce işlenenleri kapsasa da 29824 ve 29987 Sayılı Yönetmelik Değişiklikleri kalıcı değişikliklerdir.
Bütün bu değişiklikler birlikte değerlendirildiğinde ortaya çıkan ceza infaz uygulamasına etki edecek hesaplamalar aşağıdaki gibi olacaktır:
1 Temmuz 2016’dan önce işlenen suçlar bakımından:
- Dört (4) yıl hapis cezasına çarptırılmış birinin yatar süresi yani ceza infaz kurumunda geçireceği süre 671 Sayılı KHK uyarınca 1/2 oranında hesaplanacaktır bu da iki (2) yıl demektir. Bu iki (2) yıllık süre de denetimli serbestlik kapsamında olacağı için sanık cezaevine girmeden denetimli serbestlik kapsamında cezasını sürdürecektir.
- Hapis cezası yedi (7) yıl olan birinin aynı şekilde infaz kurumunda geçireceği “yatar” süresi 671 Sayılı KHK uyarınca 1/2 oranında hesaplanacak ve üç (3) yıl altı (6) ay iki (2) gün olacaktır. İki (2) yıldan fazla olduğu için 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesi uyarınca sanık denetimli serbestlikten doğrudan faydalanamayacaktır. Bir (1) yıl altı (6) ay iki (2) günlük süresi doldurduktan sonra denetimli serbestlikten faydalanabilecek olan sanığın cezası toplamda on (10) yıldan az olduğu için Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliği uyarınca bir (1) yıl altı (6) aylık sürenin bir (1) ayını kapalı cezaevinde geçirecek ve geri kalanını açık cezaevinde tamamlayarak cezasını tamamlayacaktır.
1 Temmuz 2016’dan sonra işlenen suçlar bakımından:
- Son olarak ise 01.07.2016 tarihinden sonra işlenen suçlar için 5275 sayılı İnfaz Kanunu geçerli olacaktır ve bir örnek verilirse: 01.07.2016 tarihinden sonra işlenen bir suç sebebiyle dört (4) yıl hapis cezası alan biri için 671 Sayılı KHK uygulanamayacağından infaz süresi 1/2 değil 2/3 olarak hesaplanacak ve iki (2) yıl sekiz (8) ay üç (3) gün olacaktır. Denetimli serbestlik süresi de 671 Sayılı KHK kapsamında olmayacağı için 2 (iki) değil bir (1) yıl olacaktır. Buna göre sanık bir (1) yıl sekiz (8) ay üç (3) gün boyunca ceza infaz kurumunda kaldıktan sonra denetimli serbestlikten yararlanabilecektir. Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliği gereği ise cezası on (10) yıldan az olduğu için bu sürenin 1 (bir) ayını kapalı cezaevinde geçirecek ve iyi halli olması koşuluyla açık cezaevinde geri kalan sürenin infazı gerçekleşecektir.
- Hapis cezası 7 yıl olan birinin aynı şekilde infaz kurumunda geçireceği “yatar” süresi için 671 Sayılı KHK uygulanamayacağından 2/3 oranında hesaplanacak ve dört (4) yıl sekiz (8) ay üç (3) gün olacaktır. İki (2) yıldan fazla olduğu için 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesi uyarınca sanık denetimli serbestlikten doğrudan faydalanamayacaktır. Üç (3) yıl sekiz (8) ay üç (3) günlük süresi doldurduktan sonra denetimli serbestlikten faydalanabilecek olan sanığın cezası toplamda on (10) yıldan az olduğu için Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliği uyarınca üç (3) yıl sekiz (8) ay üç (3) günlük sürenin bir (1) ayını kapalı cezaevinde geçirecek ve geri kalanını açık cezaevinde tamamlayarak cezasını tamamlayacaktır.